Uluslararası Koku Derneği'ne göre, bugün 3.500'den fazla koku kimyasalı kullanılıyor. (https://ifrafragrance.org) ve maalesef bu maddelerden bazılarına maruz kalınması çok çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Çoğumuz parfüm veya kolonya gibi yalnızca aroması için kullanılan ürünleri severiz. Fakat, birincil amacı güzel kokmak olmayan ürünler de kokuludur. Örneğin; çilekli süt kokulu şampuan, lavanta bahçesi el kremi veya beyaz sabun kokulu ev temizleyicisi kullanabilirsiniz. Bu ürünlerdeki kokuların bir kısmı doğadan gelir. Ancak çoğu sentetik kimyasalların bir araya gelmesiyle oluşur. Tek bir koku 50 ila 300 arasında farklı kimyasal içerebilir. Bu kimyasallar nadiren içerik etiketinde listelenir veya hiç listelenmez. Şirketlerin bunları listelemesi gerekmez, çünkü bunlar ticari sır olarak kabul edilir. Bunun yerine, bunlar basitçe "koku", "parfüm" veya "aroma" gibi şemsiye sözcükleri altında gruplandırılır.
Güzel Kokuyor ancak Sağlığınız İçin İyi mi?
Meyveli, çiçeksi, misk kokulu - mumlardan temizlik ürünlerine, losyonlardan sabunlara, rujlardan kolonyalara kadar her yeri kokulu bir dünyada yaşıyoruz. Bu sentetik parfümlerin zararlı etkilerini basitçe sırayacak olursak.
Alerjik reaksiyonlar: Kokular dünyadaki en önemli beş alerjen arasındadır. Alerjik reaksiyonlara, dermatite ve diğer cilt tahrişlerine neden olabilirler. (Bazı kişilerin doğal bitkilere de alerjisi olabileceği unutulmamalıdır)
Solunum sorunları: Kokulardaki bileşenler solunum yollarını tahriş ederek astım atakları, hırıltı ve nefes alma zorlukları gibi sorunlara yol açabilir.
Nörolojik semptomlar: Bazı kişiler sentetik kokulara maruz kaldıktan sonra baş ağrısı, baş dönmesi ve mide bulantısı bildirmektedir.
Hormonal bozulma: Ftalatlar gibi kokulardaki belirli kimyasallar, hormon dengesini bozabilen ve potansiyel olarak üreme sorunlarına ve diğer uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilen bilinen endokrin bozuculardır.
Kanser: Çoğu sentetik koku, özellikle kadınlarda meme kanseri riskini artırdığı düşünülen benzofenon, metilöjenol ve stiren gibi kimyasalları içermektedir.
WVE'nin 2018 tarihli raporuna göre, şu anda kullanımda olan 1.200'den fazla koku kimyasalı, potansiyel veya bilinen "endişe verici kimyasallar" olarak işaretlendi. (https://womensvoices.org/fragrance-ingredients/report-unpacking-the-fragrance-industry/) Bunlar arasında yedi kanserojen, AB'de kozmetiklerde kullanımı yasaklanmış 15 kimyasal ve çeşitli uluslararası uyarı listelerinde adı geçen diğerleri yer alıyor. İnsan hormonlarını taklit eden endokrin bozucular, en küçük dozlarda bile etki gösterebildikleri için birçok araştırmacı için özellikle endişe vericidir.
Endokrin Bozucu Ne Anlama Gelmektedir?
Endokrin bozucular, hormon üreten, vücudumuzun bez ağı olan endokrin sistemine müdahale eden kimyasallardır. Hormonlar, büyüme, metabolizma ve üreme sağlığı dahil olmak üzere bedensel işlevleri düzenlemede hayati bir rol oynar. Bozucular, bu hormonları taklit edebilir, engelleyebilir veya başka şekilde müdahale edebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilirler.
Endokrin bozucu olduğu bilinen bazı yaygın kimyasallar şunlardır:
Ftalatlar: Genellikle kokuların daha uzun süre kalıcı olmasını sağlamak için kullanılır.
Parabenler: Östrojeni taklit eden koruyucu maddeler.
Triklosan: Bazı sabunlarda ve deodorantlarda bulunan bir antibakteriyel madde.
Bu kimyasallar cilt yoluyla emilebilir, solunabilir veya yutulabilir ve vücutta uzun süreli birikmeye yol açabilir. Kadınlar, çocuklar ve hamileler için endokrin bozucular özellikle tehlikelidir. Endokrin bozucuların sebep olabileceği rahatsızlıklara örnek vermemiz gerekirse;
Hormonal Dengesizlik: Endokrin bozucular doğal hormonları taklit edebilir veya bloke edebilir ve bu da dengesizliklere yol açabilir. Örneğin, ftalatların testosteron ve östrojenle etkileşime girerek hem erkeklerde hem de kadınlarda üreme sağlığını etkileyebileceği gösterilmiştir.
Gelişimsel Sorunlar: Bebekler ve küçük çocuklar vücutları hala gelişmekte olduğundan bu kimyasallara karşı özellikle savunmasızdır. Hamilelik sırasında endokrin bozuculara maruz kalmanın bir çocuğun büyümesi, gelişimi ve davranışları üzerinde ömür boyu etkileri olabilir.
Artan Kanser Riski: Parabenler gibi bazı bozucular, meme kanseri gibi hormonla ilişkili kanserlerin artan riskiyle bağlantılıdır. Bu kimyasallar vücuttaki östrojeni taklit ederek belirli kanser hücrelerinin büyümesini uyarabilir.
Metabolik Bozukluklar: Bozucular vücudun insülini düzenleme yeteneğine müdahale ederek obezite, diyabet ve diğer metabolik rahatsızlıkların artan riskine yol açabilir.
Vücutta Birikme: Yapay kokulardaki birçok kimyasal lipofiliktir, yani yağ hücrelerine çekilir ve orada depolanırlar. Zamanla vücutta birikerek, atılması zor olabilecek toksinlerin birikmesine yol açabilirler.
Bu kimyasallarla ilgili başka bir endişe verici durum da, su ve toprağa karışarak, doğada birikmeleri. Hayvanlara zarar vermeleri ve bizi dolaylı yoldan zehirlemeye devam etmeleridir. Parfümlerdeki endokrin bozucuların insan ve doğa üzerindeki etkileri için örnek bir araştırma (https://www.mdpi.com/2673-396X/5/3/27)
Peki Endokrin Bozucu Yapay Kokulardan Uzak Durmak İçin Ne Yapabiliriz?:
Kokusuz Tercih Edin: Koku içermeyen ürünleri seçebilirsiniz.
Doğal Esansiyel Yağlar Kullanın: Yalnızca doğal esansiyel yağlar kullanan ürünleri değerlendirin.
İçerik Etiketlerini Kontrol Edin: İçeriğini ayrıntılı olarak belirtmeden yalnızca "koku", ''parfüm'', ''esans'' vb. yazan ürünlerden kaçının.
Şeffaf Markaları Destekleyin: İçeriklerini şeffaf bir şekilde açıklayan ve doğal seçeneklere öncelik veren markaları seçin.
Yapay kokular hoş kokabilir, ancak endokrin bozucularla ilişkili gizli riskler göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Hormon dengesizliklerinden artan kanser riskine kadar, bu kimyasalların potansiyel tehlikeleri daha güvenli, doğal alternatifleri seçmek için güçlü bir gerekçe oluşturmaktadır. Yapay kokulardan kaçınmak için küçük, bilinçli seçimler yaparak yalnızca kendi sağlığınızı korumakla kalmaz, aynı zamanda doğaya ve insanların seçimleri yüzünden acı çeken bu Dünya'yı bizimle paylaşan diğer canlılara da yardımcı olursunuz. Bu nedenle bir dahaki sefere "gerçek olamayacak kadar güzel" kokan bir ürün bulduğunuzda, bu kokunun ardında ne olduğunu düşünmek için bir dakikanızı ayırabilirsiniz.
Mediflora'nın Hiç Bir Ürününde Sentetik Koku ve Sentetik Renklendirici Bulunmaz. Doğal Kokulu Ürünlerimize Bir Kaç Örnek Vermemiz Gerekirse:
Kokusu gerçek ıtır lavanta ve limon kabuğundan gelen doğa ve cilt dostu alüminyumsuz ve plastiksiz, deodorant
Her köpükte duyularımızı okşayan aroması gerçek ıtır, melisa ve limondan gelen doğa ve cilt dostu konsantre yüz temizleme jeli
Kokusunu ve rengini gerçek portakal, karanfil, kakao ve hindistan cevizinden alan doğa ve cilt dostu şampuan
Çiftliğimizin lavanta suyunun doğal yağlarla eşsiz harmanı ile üretilen doğal kolonya/parfüm